bugün

entry'ler (28)

paramount

Paramount Pictures Corporation, Amerikan film yapım ve dağıtım şirketidir. 1912 yılında kurulan şirket, Amerikan film şirketlerinin ilkidir. Merkezi Hollywood'dadır.

sosyal liberal sentez

Sosyal Liberal Sentez, sosyal demokratların geliştirdiği bir modeldir. Bu modelde şu anda tek mantıki ekonomik sistem olan piyasa ekonomisi devam ediyor ve ekonomik işleyişin önündeki engeller kaldırılıyor, ama buna paralel olarak sosyal güvenlik tedbirleri korunuyor, ihtiyaca göre yeni tedbirler alınıyor. Ayrıca üstünde çalışılan daha radikal değişim modelleri de var. Bu modelde demokrasinin genişletilmesi, yaygınlaştırılması, mahalli yönetimlerin güçlendirilmesi, daha yaygın bir alanda daha birebir demokrasi esastır. Demokrasi, liberalizmin uygulanmasından doğacak olan adaletsizlikleri giderecek ilaç olarak görülüyor.

cvitanovic

5 haziran 1975 Costa Rica doğumlu defans oyuncusu.Şu an Bundesliga takımlarından energie cottbus'ta oynuyor.

cihangir razmi

Bundan 25 yıl önce çektiği fotoğrafla 1980 yılında Pulitzer Ödülü'nü kazanan iranlı Cihangir Razmi'nin adı çeyrek yüzyıl sonra açıklandı. Aktüalite dalında ödül verilen ve 1979 yılında Şah Rıza Pehlevi'yi deviren islam devrimi sonrasında, 11 mahkûmun idam mangası tarafından kurşuna dizilmesini gösteren fotoğrafı kimin çektiği, hayatını tehlikeye atmamak için gizli tutulmuş, bir haber ajansı tarafından isimsiz yayımlanmıştı. Wall Street Journal gazetesi, 25 yıl sonra bu fotoğrafla tarihin o karesini ölümsüzleştiren fotoğrafçıyı aradı ve buldu. Fotoğrafçının adı Cihangir Razmi. Pulitzer Komitesi, Cihangir Razmi'nin New York'a davet edilerek hem Pulitzer Ödülü'nün, hem de onunla birlikte gelen 10 bin dolarlık nakit para ödülünün kendisine verileceğini açıkladı.

bulent eraslan

1957 Yılında Malatya'da doğdu. Halen Bursa'da edebiyat öğretmeni olarak görev yapmakta.Aynı zamanda da şairdir.Gitme diyemiyorum isimli çok güzel bir şiiri mevcuttur.

Gitme Diyemiyorum
Şimdi gidiyorsun buradan uzaklara ,
Geride sessiz hıçkırıklar bırakarak
Gözlerinin dalıp gittiği yere iyi bak,
Yaralı bir yürek sana el sallayacak.

Madem gitmen gerek; Haydi git !
Yüreğim yüreğinde saklı kalsın
Sen, sonbaharı dolan ömrümde ,
Solmayan bir gül olarak kalacaksın.

Şaşma yüzüne sessizce baktığıma,
Benim içimde kopar fırtınalarım.
Bakma tebessümle donup kaldığıma
Ben gülümserken de ağlarım...

a new man

yeni adam demektir. amerika da böyle bir dergi de vardır. ancak burada sözlüğe yeni kayıt olmuş yazarlar için kullanıldığını tahmin etmekteyim. bu deyim için kendimi örnek verebilirim. şu an çaylak modundayım. yazar olduğumu sanıyordum ama değilmişim. bunu öğrenmem biraz geç oldu.nitekim 28 entry girdim fakat bunların sadece moderatorler tarafından okunduğunu anlamam kayıtlıokur.info da lobi yapmam sayesinde oldu. umarım şöhret basamaklarını çifter çifter çıkar bu ortamda kalıcı olurum. bilenler bilmeyenlere söylesin bu ortamda artık bende varım. yazarlığa geçişim için diğer entry lerimin de incelenmesini istiyorum. saygılar.

erkut abi team

kaan ertem'i iş bitiren, olaylari cozen super kahramani erkut abi,kendisiyle geyik muhabbeti yapanları adamlarina yani timine havale eder.erkut abi dünyayı daha güzel bir yer yapmaya yemin etmiş bir halk kahramanıdır. düşmanlarını kayıntı vaatleriyle kandırır. çevresinde sevilen bir insandır."alin bu adami bolu daginda tipi yuzunden yolda kalmis butun araclara takoz ve cekme halati olarak kullanin" repligiyle hayatimizda farkli bi yer edinmis kisi. timindeki elemanlar ise her hafta değişir fakat her zaman ağırbaşlı yüzleri gülmeyen ağır abilerdir.

edebiyat ve devrim

"Edebiyat ve Devrim"in yazılışı Sovyetler Birliği'nde içsavaşın hemen sonrasına rastlar. Devrimle birlikte yanıt bekleyen bir çok soru vardı. Sovyetler Birliği'nin Lenin'den sonra en büyük devrimcisi ve düşünürü olan Leon Troçki, o dönemin en önemli sanat ve edebiyat sorularına işte bu kitapta yanıt veriyor:
-Sanat yalnız sınıflı bir toplumun ürünü müdür?
-Devrim süreci içinde edebiyatın yeri nedir?
-Sınıfsız toplumda sanatın yeri neresidir?
-Yeni bir kültür nasıl yaratılır?
"insanlar yalnız politika ile yaşamazlar" diyor Troçki; "sanatın ve edebiyatın da insanların güncel yaşamına girmesi gerekir."

Trocki , proleter ve burjuva devrimlerinin farkindan, burjuvazinin iktidara gelmeden once kulturunu ve uygarligini gelistirdiginden, proletaryanin ise, geri birakilmis ve ezilen bir sinif olarak, tum enerjisini, en iyi kafalarini kulture degil, politik mucadeleye ayirmak zorunda oldugundan; iktidara geldikten sonra da uzun yillar burjuva uygarliginin kulturunu once ozumlemek zorunda oldugundan; onu ozumlemeden asmanin mumkun olamayacagindan; ama bu arada zaten; proletarya iktidara geldikten sonda kendisini yok etmek zorunda oldugundan, ilerde olusacak sosyalist bir toplumun kulturunun ise, proleter degil, sosyalist, yani bir sinifsiz toplumun kulturu olabileceginden soz eder ve bu kavrami Lenin gibi reddeder.
Tarih tabii Lenin ve Trocki'yi dogruladi. Gelismenin zorunlu asamalarinin uzerinden atlanamaz. Onlar iradenin bir vurusuyla yok edilemez. Iste Cin de sozumona bir zamanlar "Proleter Kultur Devrimi" yapmaya kalkmis ve yikmaya kalktigi burjuva kulturunden geriye dusmustu.

Bu tartismalar baglaminda, burjuva uygarligindan yuksek bir uygarligin kulturu anlaminda "Proleter Kultur" olmaz ve olanaksizdir da.

deng xiaoping teorisi

Mao'nun 1976 yılında ölümü, tüm ülkeyi yasa boğdu. Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu artık yoktu. Mao'dan sonra kısa bir süre için , Çinlilerin "4'lü çete" dediği yönetim iş başına geldi. Aralarında Mao'nun karısının da bulunduğu sertlik yanlısı 4'lü çete, iktidarı ancak kısa bir süre elinde tutabildi. 1978'e gelindiğindeyse Çin'in artık yeni bir patronu vardı: Deng Xiaoping.. Deng Xiaoping, derhal harekete geçti. Mao'nun tersine o, önceliği ideoloji yerine ekonomiye verdi. Artık Çinliler için hayatın amacı, eşitliği sağlamak değil, para kazanmaktı. Böylece, 1980lerde Çinlilerin yeni sloganı artık iyice belli olmuştu: zengin olmak güzeldir&. Deng Xiaoping, ülkeye daha fazla yabancı yatırımcı çekmek ve Çin ekonomisini geliştirmek için kapıları açtı. Bu açık kapıdan ilk girenlerse dönemin Amerikan başkanı Jimmy Carter ve eski başkan Richard Nixon oldu. Ayrıca, Çin'e gidenler arasında ingiliz kraliçesi Elizabeth de vardı. Ülke ekonomik açıdan yavaş yavaş dışa açılıyor ve piyasa ekonomisinin kuralları uygulanmaya çalışılıyordu. Ama, bu arada, Komünist Parti'nin ve Kızıl Muhafızlar'ın siyasi denetiminde hiçbir değişiklik yoktu...Bu denetime ilk tepkilerse üniversite öğrencilerinden geldi. 1989 Mayıs'ında Tiananmen Meydanı'nda toplanan öğrencilerin gösterisi dağıtılmak istenince ok yaydan çıktı. Adeta bir isyan yaşandı.. Ve isyanı durdurmak için tanklar kullanıldı. Sonuç, yüzlerce ölü ve yaralı. Tiananmen'den 1 yıl sonra Deng Xiaoping yetkilerini yaş haddinden dolayı yavaş yavaş devretmeye başladı. Bundan sonra da önce 1993'de Jiang Zemin üçüncü nesil yönetici olarak işbaşına geldi. 2003 Martından itibaren de artık sahnede dördüncü nesil vardı. Bunların en başarılı olanıysa, aynı yıl devlet başkanı seçilen Hu Jintao'ydu. Bu yeni nesil sayesinde Çin adeta şahlandı. Ekonomik reformlara ve dışa açılmaya hız verildi. Büyük şehirlerde yeni gökdelenler ve iş merkezleri inşaa edildi.. Bunlar yapılırken de merkezi sistemin otoritesi korunmaya çalışıldı. Kısacası Çin, komünizmi de serbest piyasa ekonomisinin kurallarını da uygulayan karmaşık; bir yapıya kavuştu. Çin Halk Cumhuriyeti'nin, 2001 yılında batılıların isteğiyle Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olması, Çin'i dış dünyaya daha da yaklaştırdı.

Ayrıca Deng Xiaoping teorisini kendi sözleriyle "Kedinin siyah veya beyaz olması önemli değildir. Önemli olan onun fareyi yakalamasıdır." şeklinde ifade etmiştir.

david j griffiths

introduction to elementary particles kitabiyla parcacik dunyasini bana sevdirmis , uslubuyla neselendirmis , kazik sorulariyla "yiyelim icelim hesabimizi da bilelim" demis nuktedan fizik profesoru . baska kitaplarin terminolojisinden cok farkli olarak kendi deyimiyle folk history tadinda parcaciklarin nasil kesfedildiklerini tarih sirasina koyarak anlatmistir . ancak kitaplarında bolca soru ve problem bulunmasından dolayı bir süre sonra insanı sıkabiliyor.

benioff zone

Kıtasal bir plaka ile aşağıya dalan okyanusal bir plakanın birbirini etkilemesi ile üretilen depremlerin eğimli bir düzlem bölgesidir. Bu depremler, dalan plakanın içindeki kırıklarda kayma ile ya da dalma batma zonu boyunca oluşan kayma ile üretilmektedir. Ayrıca Wadati-Benioff zonu olarak da bilinir.

belorus siiri

Kökeni 11. ve 12. yy a kadar uzanmaktadır.18. yüzyılda Belarusun Rusyayla birleşmesi sonucunda bu hal­kın dili ve edebiyatı bir yandan gelişirken bir yandan da baskılarla karşılaşmış, buna karşın V. i. Dunin-Martsinkeviç (1807-1884), F. Boguşeviç (1840-1900), Yanko Luçin (1851-1897) vb. şairlerin ürünleriyle modern bir edebiyatın temelleri atılabilmiştir. Yanko Kupala (1882-1942), Yakub Kolas (1882-1956), A. Paşkeviç (1876-1916), Tişka Gartnıy (1887-1937), Maksim Bogdanoviç (1891-1917), Maksim Tank, vb. bu şiirin sonraki yıllardaki önemli temsilcilerindendir. Ayrıca doğrusu Belarus şiiridir. Belarus kelime anlamı olarak beyaz rus demektir.

başlıkları alt alta okumak

sozluk sana soyluyorum sevdigim sen anla
dunyanin en guzel kokusu
ben az evvel bunları okudum.

boyle sanat mi olur ulan deve

böyle sanatın içine tükürürüm!
melih gökçek

dünyanın en güzel kokusu

yeni alınan teknolojik aletlerin kokusu. bitiyorum o kokuya.ama öyle dandik teknolojik alet değil. mesela creative zen lerin kokuları çok hoş.toshiba laptoplarında kokuları güzel. bi de sevilmeyen kokular vardır ki bunların başında pok kokusu ve 1. sınıf hamur kağıt kokusu gelir.

seni sen oldugun icin seviyorum

beni böyle sev seveceksen;olduğum gibi göreceksen
orhan gencebay

okan bayülgen

geçen gün programına bağlanan bir kadın "bugün kızımın doğum günü" dedi. "kutlayabilirmisiniz doğum gününü okan bey?" diye de nazik bi şekilde sordu. ama gelin görün ki okan bey son derece ters bi cevap verdi. kadının üstüne üstüne gitti. küçük kızın doğum gününü zehir etti.bir de 10 saat güzel ve dahi isimli program için yorum yaptı. millet seni niye izliyor? o programları izlememek için ama sen 30 dk. boyunca onları gösterirsen tabii ki tepki alman doğal.

fifa 2004

fifa serisinin en kötü oyunu diyebiliriz kanımca. bir diğeri için (bkz: fifa 2003).

angelina türkiye de sevişecek

peki angelina da bizimle sevişecek mi?

kusursuz erkegi aramayan kadin

en asil duyguların kadınıdır. bize de böyle bi kadın çıkmasını temenni eder sözlükteki bayanlara selam ederim